Kitap ilgimi çektikten sonra her şekilde okuyabilirim, sanırım. Çünkü bir kitap seni kendi dünyasına götürür, hikayenin atmosferini yaşatır, kendini çevrenden soyutlamana sebep olur.
Tabiki genellikle yatağıma uzanır, okuma lambamı yakar ve gözlerim kendiliğinden kapanmaya başlayana kadar okurum.
Özellikle okula gidip-gelirken ki otobüslerde geçen zamanlar benim okuma veya müzik dinleme saatlerimdir.
Ayrıca en sevdiğim ve iki yıl boyunca sanırım kesintisiz olarak yaptığım. Sıkıcı bir matematik dersinde zaman çarkı, ejderha mızrağı ve unutulmuş diyarlar kitaplarını bitirmek olmuştu. Amfide ne güzel kitap okunuyor arkadaş ya :D
Bir kaç kere de DeathNote deki L gibi sandalyemin üzerine tüneyip polisiye gerilim romanlarını okumuşluğum var.
Fazla konuştum sanırım, sadece sevdiğim değil bütün okuma hallerimi yazmışım. Fakat en sevdiğimi söylemek gerekirse, sahilde şemsiyenin altında kumlardan oluşturulmuş bir koltuğa yaslanmış olarak, dalgaların eşsiz melodisi eşliğinde okumaktır kitabımı.
Böyle bir koltuğumda olsa hiç fena olmazdı hani :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder