27 Eylül 2015 Pazar

Dönem başlangıcı!

Ohhh bea!

Sonunda evdeyim, kendi çöplüğümdeyim. Evimizin içindeki yeraltındaki odamda ki kitap yığınlarının arasındayım. Yaz ayında bol bol gelmeme rağmen hala polonya ya gittiğim Şubat ayından beri hiç görmemiş gibi özlemişim. Çünkü burası benim ideallerim, hayallerim ve gerçekleştirmeyi hedeflediğim amaçlarımla dolu.


Yazın pek bir şey yapamadım. Zaten geç geldim Polonyadan eh birde üzerine yaz okulu onunda üzerine bahçe işleri derken her şey geciktirildi. Ertelendi, yapılamadı. Bakalım yeni dönemin farklı olacağını içimde hissediyorum, ki bundan sonra ki hiç bir yılın hayatımın üçte birinde geride bıraktıklarıma benzeyeceğini düşünmüyorum.


Uzun bir aradan sonra biricik sevgilime kavuşacağım yarın. İşte yazın son zamanların da en çok özlediğim o! Sevmek gerçekten garip, sevince insanın tüm duyuları o kişiye karşı iki kat hassasiyet kazanıyor sanırım. O kişinin minik jesti insanı mutluluktan havaya uçuruyor, onu özlemek hasretlerin en acısı oluyor, gülümsemesi içini ısıtıyor, hatası ise ölüme bedel oluyor ve insanı sürekli yaşama arzusuyla dolduruyor sevmek. Onunla geçirilecek bir an bile yetiyor bazen hiç yetmeyeceğini bilsen bile...

Özledim çok!




Bu arada to o listim çok kabarık! Nereden başlayacağımı bilmiyorum ama hepsine aynı anda başlamayacağımı biliyorum artık. Her şeyi bir programa oturtmak lazım! :)

Sağlıcakla kalın millet.