24 Ağustos 2014 Pazar

Doctor Who




Uzun zamandır sabırsızlıkla beklediğimiz gün geldi ve Doctor yeniden aramızda. Mavi polis kutusu ve anormal tavırlarıyla aslında hepimizin bir gün buluşmayı beklediği kişilerden biridir kendisi. Peter Capaldi ilk bölümde bence gerçekten güzel bir oyunculuk çıkarmış, özellikle de daha önceden dizide oynamış bir yüzün bu sefer baş rolde olmasını da biraz çekiştirmişler.



Impossible Girl'ümüz Clara'ya ise yeniden aşık oldum diyebilirim. Bir kız hem güzel hemde bu kadar tatlı olamaz ya! :-)

İkinci bölüm hakkındaki mini trailere göre de haftaya yine ezeli düşmanımız Daleklerle kapışma var bakalım neler olacak?

Bu arada Doktor Who biraz daha özüne dönmüş diyebilirim. İlk sezonu izleyen biri olarak Peter , William Hartnell'e benzemiş onunda biraz tuhaf kaçan tripleri vardı ama Matt'den de kalıntıları görebiliyoruz. Eski ve yeninin güzel bir harmanlanması olacağa benziyor.



Gelecek bölümleri heyecanla bekliyoruz. :-)


18 Ağustos 2014 Pazartesi

Evrene Mesaj

Evren,

    Seni severim, gel seninle bir anlaşma yapalım. Artık bana mesaj göndermeyi kes, sapık mısın nesin anlamadım? Haberin olsun ben senin yolladığın mesajları, yaklaşık olarak bir on yıl sonra fark ediyorum, anlıyorum, çözebiliyorum. Bunca yıldır bana ne kaddar çok mesaj yollamışın anca ulaştı ama iş işten geçti.

   Geçen günlerde meteor yağmuru vardı. Biz onlardan birini düşerken görürsek "yıldız kaydı" diye delirir bir de dilek tutarız. On yıldan beri dileğim "Evlenebileceğim bir kız arkadaşım olsun!" şeklindeydi. 25 yaşına geldiğim bu son meteor yağmurunda vazgeçtim, neden?  - Mesajı daha yeni kaptım. Çocuk aklımla evlenilecek hatunu karşıma çıkarmanı istemem kadan büyük bir salaklık yok tabi, çaktım köfteyi! Bu yaşa kadar da çocuk kalmışım ya bana da bravo.

  Bu sefer güzel bir şey diledim! Artık araya kaynatır, benim çözebileceğim şekilde sevabı iletirsen sevinirim. Biliyorsun benim anlama biraz kıt. Cahil cühelayım, hatta biraz şükela olabilirim. Umarım sende olayı kapmışsındır. Güzelcene anlaşmışızdır.


P.S. :Lütfen bir daha dökümde staj,çalışma ortamı denk getirme çok sıcak lan!

En içten sevgilerimle, görüşmek üzere... ;)


10 Ağustos 2014 Pazar

Cümlelerle hikaye

Keşke insanlar içlerinde sakladıkları duyguları karşılarındaki insanlara da söyleme cesaretini bulabilse, sadece olduğu gibi safça ve hiç bir şeyi gizlemeden. Yanıtlarda aynı şekilde gelse keşke, altında hiç bir art niyet olmadan gerçek duygular halinde.

İnsanın zihninde hiç bir soru, karışıklık kalmamalı. Gündüz görünen gök yüzü gibi olmalı insanın zihni, bulutsuz alabildiğine mavi. Gecenin yıldızları sürekli gök kırpmamalı, şöyle mi böyle mi suali oluşmamalı...

Biri var aslında, ne yaptığımı hiç bilmediğim. En zoru sessizliktir derler ya öyle bir şey varmış, içindeki zehri kussa ne olurdu onuda bilmiyorum gerçi. Artık iki yabancıyızdır büyük ihtimalle...

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var diyorlar, var mıdır bilmiyorum ama son içtiğimiz kahveyi hatırlıyorum.. O gün bir söz söylemiştim şakamış gibi gelmişti kulağa, aslında latife altında yatan gerçekti. Yanıtı; 'Odunla kafanı kırarım!' ardından hoş bir kahkaha.

Sonrası dökülen yaprakların mevsimi; sonbahar...




Ben nerdeymişim bea abi!

Sürekli bloğumda gezinmeme ,sizin yazılarınızı okumama rağmen bir türlü yazı yazmayı beceremedim. Yazıp yazıp siliyorum hep, yazdığım her kelimede saçmaladığımı, konuyu fazla uzattığımı ve gereksiz şeylerden bahsettiğimi düşünüp toptan siliyorum.


Artık eve döndüm, iki haftalık tatilim sona erdi. Bayram koşuşturmacası ve ardından güzel bir tatil işte aradığım buydu dedim içimden. Çünkü hiç nefes alacak vaktim olmuyordu ki yine o yoğun döneme girdik sayılır. Staj başlıyor ve bir ay kesintisiz çalışacağım sonrasında kalan bir hafta için şimdiden tatil planları yapmıyorum desem yalan olur. Okul açılmadan bir hafta kafa dağıtacağım bir ortamda eğlenceli bir tatil yapmalıyım.

Bu arada geçtiğimiz haftanın tam ortasında doğum günüm vardı. Ailemle beraber güzel bir gün geçirdim, insanın memleketi tatil beldesi olunca yapabileceği pek bir şey kalmıyor. O yüzden evde kutlamak en güzeli :)
3 yıl önce bir kez arkadaşlarımla kutlama fırsatım olmuştu doğum günümü, ne ondan önce nede o günden bu güne öyle bir şansım olmadı. Yaz aylarına gelen doğum günlerinin ortak kaderi sanırım.

Ah bu hafta düğünlerde üst üste geldi. Ve hepsine de katılmak zorunda bırakıldım. Eh güzeldi, yapılması gerekenleri ve yapılmaması gerekenleri daha iyi öğreniyorum en azından. Gerçi düğünden düğüne koştururken beni de arada kaynatıp evlendireceklerinden korkmadım değil..

Neyse ki kafam rahat, sabit bir iş güç sahibi olmadan evlenmeyeceğimi herkes biliyor. Eskiden doğru kişiyi hemen bulup evleneyim diye düşünürdüm. Zaman geçtikçe farkettim ki doğru kişi sadece benim zihnimin içinde kimi istersem o doğru oluyor. Zaten topu topu kaç kişiyi sevmişimdir ki... Ah bu arada çok ilginç kriterlerim varmış onları keşfediyorum son bir yıldır... Bakalım daha neler çıkacak :-)

Daha sık yazmaya çalışacağım, unutmadan söyleyeyim yemek blogumuza da göz atın yeni yemek tarifleri eklemeye başlayacağım en kısa sürede malum herkes tatildeyken ev işleri bana kaldı. Yeni tatllar denemeye başlıyorum ;-)