27 Şubat 2013 Çarşamba

Enchantment

Zarafet!



Ünlü film aktristi Audrey Hepburn'ün yaşam hikayesi.

Şimdiye kadar pek fazla biyografi okumadım, ama okuduklarımın en güzeli olduğunu söyleyebilirim. Donald Spoto gerçekten çok iyi bir iş başarmış ve adlarını duyduğumuz bir çok ünlü yıldızında hayatını kaleme almış. O kitapları da okumak için sabırsızlanıyorum. Çünkü anlatım tarzı, yapmış olduğu araştırmalar, kullandığı dil gerçekten çok iyi!

Audrey çok ağır, travmatik bir çocukluk geçirmiş. Babasının yaptıkları, ikinci dünya savaşının koşulları onu fazlasıyla yıpratmış. Fakat o amacından ve isteklerinden hiç vazgeçmeyip, hayallerinin peşinden koşturmuş. Kendisini beklenmedik bir anda müzikallerde sonrasında da beyaz perdede bularak günümüzdeki ününe kavuştu.

Aslında onun sevilmesinin gerçek nedenin onun içindeki iyiliğin ve duruşundaki asil zarafet in olduğunu düşünüyorum. Yazarın anlatımı da bu fikrimi destekler nitelikte. O her zaman kendi arzularıyla hareket etmiş ve kendi farklılığını dünyaya göstermiş. Ve birazda şansın kendisine güldüğünü söyleyebilirim. Aynı şekilde de bazı talihsizliklerde yakasını hiç bırakmamış. Aşk hayatında bir çok kez hüsrana uğramış, kendi küçüklüğünde yaşayamadığı o sıcak aile özlemini kendini adayacağı bir eş ve doğuracağı çocuklarla oluşturduğu yuvada gidermeyi düşünmüş. Fakat hayat o açıdan pek yüzüne gülmemiş, ayrılıklarla dolu bir kalp defteri olmuş...

Hayatının son yıllarında UNICEF gönüllüsü ve tanıtım yüzü olarak, dünyanın her yerindeki çocukların sağlık, eğitim, beslenme ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesi için yardımcı olmuş. Gerekli olan bağlantıları, dayanışma toplantılarını gerçekleştirmiştir.

Ben kendisini ilk olarak Breakfast at Tiffany's  te Moon River şarkısını söyleyişiyle tanıdım.

İşte o video;




"Bir tarafım belki hep çocuk kaldı. ama bir yandan da, erkenden olgunlaştım. Çünkü genç yaşta acı ve korkuyla tanıştım..." Audrey Hepburn



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder