12 Şubat 2013 Salı

Blue Lagoon (1980)


Uzun zamandır izlediğim en güzel filmlerden biriydi. Konusu, oyunculuklar ve sorguladığı şeylerle çok iyi bir iş başarmışlar. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.

Konusuna üstün körü değinirsek, bir gemi kazası sonucu görece boş bir adaya gelen iki çocuğun başından geçenler... Dünyayı ve çevrelerini sorgulamaları, daha da önemlisi büyüdükçe kendilerini keşfetmeleri. Hımm.... Sanki yapay bir şekilde Havva ve Adem'in anlatılması gibi.

****
Biraz düşünecek olursak(uçarı gelebilir ama farzımuhal) Evriminin, bilimsel ve teknolojik düzeyinin en son noktasına ulaşmış bir bilinçli topluluk kendi tarihinin, sosyolojisinin ve merak ettikleri ama keşfedemedikleri bütün geçmiş sırlarını daha minik bir deney merkezi kurarak öğrenmeyi amaçlamış olabilirler. Bunun sonucunda iki kendisine bakmayı başarabilen ama erişkinliğe erişmemiş çocuğu deney olarak Dünya'ya bırakmış ve onların neslinin neleri nasıl, ne şekillerde, hangi düzene göre yapacaklarını. Bölünmelerin, itilafların nelerden, neden meydana geldiğini görerek öğrenecek ve kendi gelişimleri hakkında somuta en yakın bilimsel veri elde edecekleri minik bir akvaryum, deney alanı oluşturmuş olamazlar mı? Bizde bu deneyin ürünleri ve devamı olamaz mıyız?
*****

Bunlar tabi ki benim genel olarak evreni sorgularken düşündüğüm şeyler ve bu filmde minik bir parça da olsa bunlar var, sadece özellikle değil kazara oluşmuş bir olay konu edilmiş. Ve filmin gerçek konusu, anlatmaya çalıştığı şeyler benim düşüncelerimden farklı tahminimce. Filmi izleyin ve biraz farklı şekilde düşünün sizin zihninizde neler oluşacak benimle paylaşırsanız sevinirim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder