8 Mayıs 2013 Çarşamba

Günümüzde hisler

Aşk!

Artık insanların kullandıkları eşyalara benzemiş artık,
Tüketici bir neslin tükenmişliği haline gelmiş... Geleceğin nasıl olacağını bilmiyorum ama insanların içindeki o güzel duyguların bir daha eskisi gibi saf olamayacağını sezer gibiyim.

Neden böyle oldu? Hiç bir fikrim yok! Üzerine uzun uzun düşündüm ama bu yozlaşmışlığın sebebini bir türlü bulamadım..

İnsan neden aşka karşı bu kadar acımasız olabilir ki? Neden seven bir gönülle oynar ve onu orta yerde hiç bir şey olmamış gibi bırakır. Bu oyuncakçıdan alınan peluş bir kedi değil ki! Sıkılınca kenara atasın veya beğenmeyince değiştirme fişini kullanasın.

Aşk, dünya üzerinde bulunabilecek en saf duygulardan biridir. Radyoaktiftir belkide o yüzden kısadır bu kadar ömrü. Fakat aşkla başlayan bir sevgi hiç bir zaman temiz bir kalbin içinden silinmez, yaşananlar ne olursa olsun. Sadece üzerinde derin yaralar bırakır bir yüreğin, damarların yanında büyük yarıklar ama onu sadece bir kalbi görebilen anlar. Gerçekten sevmesini bilen birisi.




Aşkın bu hale gelmesinde iki tarafında suçu çok büyük! Herkes o kadar basitleştirmiş ve freudian kafayla o kadar hızlı bir şekilde sekse indirgemiş ki! Artım kimse ilk öpücüğün dudaklarda bıraktığı tadı, yüreğinin içine saldığı sıcaklığı, beynine kazıdı unutulmaz anın değerini anlamıyor. Var mı? Daha doğrusu öyle insanlar kaldı mı?

Candan Erçetin'in şarkısında söylediği gibi; Sevdim sevilmedim! Seveni sevemedim... Canımdan böyle bezdim aman!

Genel durumumuz bu! Çünkü artık aşk bir çocuğun oyuncak treni gibi her kompartmanın birbirini umursamazca ve şartlanmışça takip etmesinden kaynaklanıyor. Kimse çevresine bakmıyor ki! Sadece ondan ayrılmayayım yeter. Ve en başta da biri var ki  herkesi kuyruğuna takmış arkası hiç umurunda değil tek odak noktası varış noktası olan bir lokomotif!



Aşk gerçekten anlatılmaz yaşanır, çünkü o hissi nasıl kelimelere dökebileceğimi hiç bilmiyorum, en güzel dizeler yanında anlamsız gelir, okyanusun en kusursuz incisi bir hiçtir, en büyük elması gözün görmez olur onu görünce, fiziksel olarak hissettiğiniz o tuhaflıkların yanında ruhunuzun parıltısının verdiği mutluluğu resimlere aktaramazsınız. Şarkılarda hep çoğu şey eksik kalır söz konusu aşk olunca.

İşte geçtiğimiz eylülden beri bu anlatılmaz hisle 7 ay geçirdim. Hayatımın en güzel günleriydi, saatleriydi,anlarıydı... Ne yazık ki bitti! Ben bitsin istemedim ama öyleymiş, bu muhteşemliğin ömrü o kadarmış. Ben hala seviyorum onu ama artık aşık değilim... İnsanlar öyle bir şey bırakılır mı? diyorlar. Evet bırakılmaz!

Ona olan sevgim her zaman kalbimde olacak! Hissettiklerim zihnimde kalacak... Fakat ben pes etmedim, vazgeçmedim! Sadece onun kalbinde benim yerim olmadığını kabul ettim...

Geleceğin neler getireceği bilinmez ama geçmişimin mutluluk dolu ve eşsiz güzellikte olduğunu söyleyebilirim. :-)



Aşk ve mutluluk her zaman zihninizde, kalbinizde ve çevrenizde olsun.
Işığın parıltısı her daim üzerinizde parıldasın. :-)

4 yorum:

  1. Aşk bitiyor ama sevgi kalıyor. Önemli olan sevgi ence sevebilmek aşık olmak değil. Ama aşk olmazsa da olmuyor işte. Onun verdiği şeyi hiç bir şey veremiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi daimidir eğer nefrete dönüşmezse...

      Aşk yok ama sevgi varsa o büyük ihtimalle mantıklı olandır olabilitesi var.

      Aşk zaten en güzel rüyadır bence ve önemli olan sevdiğin insana her gün yeniden aşık olmaktır! İşte o zaman yaşamanın tadı mükemmeldir :-)

      Sil
  2. Benim aşka inancım kalamadı artık. Tüketim toplumu olduk hızlıca yaşa tüket ve insan elindekiyle yetinmesini öğrenmeli. Ben hep elimdekiyle yetinmeye çalıştım yetindimde, karşımdakiler öyle olmadı ama. Belki benim gibi düşünen kişi vardır diyeceğim ama aşka o kadar övgü yapıp aşka değer verdiğini söyleyip davranışları ile değer vermediğini gösteren o kadar çok insan var ki. Bence aşkı oyuncak sanan insanları hayatımdan uzaklaştırmak en güzeli. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim var! Ne olursa olsun olacağını da düşünüyorum, sevebilen bir kalbim var neden o kalp aşk içinde çarpmasın ki! Hem daha önceden aşk için atmışken...
      Ben sevginin miktarının veya aşkın sayısının olduğuna inanmıyorum, bu hayatta her şey olabilir.

      Evet günümüzde çocuk oyuncağına döndü bu işler, aşka olan o övgüleri de aşkı hiç tatmamış ve tadamayacak olmalarından. Çünkü onların tek odak noktaları var ve her şey oraya kadar.
      Katılıyorum, özellikle de oyuncak sanıp oynadıktan sonra kırıp bırakanları.

      Sil