25 Mayıs 2013 Cumartesi

Gözyaşı

Sonunda şehre varmıştı..
Ne kadar da özlemişti onu, o açık kahve gözlerini görmek, siyah kısa kesim saçlarının üzerinde elini gezdirmek istiyordu. Onun o çam gibi kokan kokusunu içine çekmek istiyordu en son telefonda konuştuklarında kalbini çok kırmıştı, ama özlemişti işte... İçi içine sığmıyordu!

Her zaman takıldığı bir yer vardı okulunun yanında kesin oradadır diye düşünerek yola koyuldu kırmızı kıyafetli, minik çantalı sarışın kız... Uzaktan gözlerinin rengini seçemezdiniz ama yaklaştıkça yosun yeşili gözleri sizi büyüsü altına alır, uzun kirpiklerinin kafesi içine düşerdiniz. Hızlı adımlarla hedefine doğru ilerliyordu, yüreği her adımla birlikte hızlanıyor, göğüs kafesine sığamayacak kadar hızlı atıyordu o kafeyi gördüğünde.

Kendisi liseden sonra devam etmemiş bırakmıştı okumayı, sevdiği ise şehre gelmiş üniversiteyi kazanmıştı. Buraya geldiği her seferinde ona imreniyor ve kıskanıyordu, buradaki  ortam , arkadaşlıklar o kadar sıcak geliyordu ki kıza. Kapıyı ittirip açtı. Gözlerinin içindeki ışıltılar yerinde duramıyor, gözlerinin sevdiceğini araması sırasında çevreyi aydınlatıyordu. İşte orada!

Koşarak boynuna atlama isteği duydu birden! İki adım attı ve dondu... Gözlerinin içindeki aydınlık yerini ışıltılı gözyaşlarına bırakmaya başladı. Ağzı açılmış, boğazına bir şey takılmıştı, yutkunamıyor hatta nefes bile alamıyordu. Yavaşça yan tarafındaki koltuktan destek alarak eğildi ve midesindekileri yere boşalttı...

İşte o an kulaklarının içindeki vızıltı gitmiş ve ortamın sessizliğinin farkına varmıştı. Buğulu gözlerinden çevresindeki herkesin ona baktığını görebiliyordu ki onunla gözleri birbirine değdi!

Gözlerinden yeniden yaşlar boşalarak arkasını dönüp dışarı koşmaya başladı kırmızı elbiseli kız, hala inanamıyordu! Sevdiceği, o beraber geleceklerini planladığı, hayallerinin bir numaralı insanı bunu ona nasıl yapabilirdi. Çam kokulusu, kahve gözlüsü.... bir başkasını nasıl öpebilirdi......



4 yorum:

  1. Üzülür, ağlar sonra böyle insanlar için üzülmemesi gerektiğini geçte olsa öğrenir. Seven insanın bırak teni, eli yanlışlıkla başkasına gözü bile değmez. Seven insan aldatmaz, başka arayışlar içine girmez yani. Neyse bunu geçelim ben sana anime listesi veredeğim. Beklettim seni şimdilik aklıma gelen:

    Yürüyen Şato
    Ruhların Kaçısı
    Castle in the sky
    Komşum totoro
    Ponyo son ikisi çocuksu onları sevmeyebilirsin bunlar anime tarzı film.

    Elf Şarkısı şimdi bu nu izliyorum. Senin seveceğin bir tür sanki
    Another
    Avatar
    Avatar Korra
    Mokke Bunu da seversin. Ruhları gören iki kız kardeşin hayatı
    Kimi no todoke aşk animesi ama güzeldi sen sever misin bilmiyorum
    Ölüm defterini izlemişin sanırım
    Lovely Complex şimdilik aklıma gelen animelr bunlar

    Filmler
    More than Blue izle aşk film ama çok güzel
    Cilling Romance de güzel ruhları gören bir kızın hayatı
    Heaven's Postman ( Cennet'in postacısı)sevdiklerinin ölen kişilere yazdıkları mektubu götüren postacı.

    şimdilik aklıma gelenler bunlar. Umarım zevkine uyar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi nedir bilmeyenlere dökülen gözyaşlarına yazık zaten, birde hayatın bize dersleri zor yoldan öğretmesine...

      Çocuksu, aşk falan farketmez hepsini izlerim ben :)
      İlk olarak filmlerden başlayacağım gibi görünüyor, serilere sonra geçerim Avatarda günceldeyim ama Elf Şarkısı sadece ismiyle dikkatimi çekmeyi başardı. İlk ona başlarım Bleach bittikten sonra.

      Arigato Anarşi! :-)

      Sil
    2. Elf Şarkısını seversin gibi duruyor. :)

      Oyasumi nasai!!!! :D

      Sil
    3. ne kötü yaa üff yaa.
      :)

      Sil