13 Mayıs 2013 Pazartesi

Bakışlar...

Yine rutin bir gündü!
Okula gitmek için servisi beklerken bir anda sanki başka bir diyarmış gibi geldi çevrem. İnsanlar o kadar farklı görünüyorlardı ki! Kafamdaki zorlu düşüncelerden kurtulmak için uyguladığım bir yöntemi bu yeni insanlar için kullanmaya başladım.
Aslında minik bir oyunda sayılabilir. Gördüğünüz insanların hayatlarını, işlerini, amaçlarını ve o anda yapmaya çalıştıklarını tahmin etmeye çalışıyorsunuz. Evet, pek sonuca ulaşabilecek bir oyun değil, çünkü büyük ihtimalle bir daha hiç birini görmeyecek. Hayatlarını öğrenme fırsatını bulamayacaksınız. Fakat aşırı çalışan bir zihni meşgul etmenin ufak bir yolu diyebilirim...

Metronun kenarında uzun beyaz üzerinde siyah minik şekiller olan bir kız duruyor, biraz sabırsız gibi birini bekliyor olması muhtemel. Elindeki kitaplara bakılacak olursa üniversite sınavına hazırlanıyor, belki bu yıl ki sınava girmiştir. Ortalamanın biraz üzerinde bir puan aldığını belirten zeki bakışlı yeşil gözleri var. Telefonuna baktı. Acaba nereyi düşünüyor? İzmir'de kalacak görünüyor, onu buraya bağlayan bir şey var gibi.. İşte beklediği geldi. Yakışıklı bir oğlanmış! Yeni çıkmaya başlamış sakallarından oluşturulan kirli sakalı ve onu görünce kahve gözlerinde pırıldayan mutluluk... Kızda aynı şekilde karşılık veriyor, el ele tutuşup metroya giriyorlar. Çok yakışmışlar birbirlerine... Gelecekleri de aydınlık olur umarım.

Ah! İşte servis geldi, az kalsın kaçırıyordum!

Yine oturacak yer az... Bir çocuğun yanına oturdum. Ders çalışmaya çalışıyor ama yazıları pek aklında tutamadığı belli, sıkılıyor ve camdan dışarısını seyretmeye başlıyor. Şu otobüse yeni binen kız niye sürekli bana bakıyor... İnsanların bana bakışları beni rahatsız ediyor, belki onlarda benim gibi oyun oynuyorlardır fakat benim gibi ara sıra göz atmak şeklinde değilde tren seyreder gibi yapmaları sıkıcı.

Hımm! Şu son binen çocuğu bir yerde daha önce gördüğüme eminim de niye gözlerini bana dikip kindar bir şekilde bakıyor onu anlamadım. Arkamda birine selam verdi! Yine o bakış ve ön tarafa gitti.
Tuhaf kesin gördüm ama hatırlamıyorum.

Bol müzik ve sonunda otobüs boşalmaya başladı. Yine o çocuk, birine gülümsedi...

Sanki o! Evet ona benziyor, daha önceden sevdiğimle beraber fotoğrafını gördüğüm çocuk. Neredeyse bir yıl oldu o resmi göreli emin değilim ama o gibi. Aynı durakta indik ve bakışlarını ensemde hissediyorum. Bir an dönüp sormak geldi içimden 'Sen onu tanıyor musun?' diye. Sonra derse geç kaldığımı fark edip sınıfa yöneldim, o ise başka bir tarafa doğru yollandı.

Neden öyle baktığını hala çözebilmiş değilim. Fakat birinin size kindar gözlerle bakması rahatsız edici.
İnsanların gözlerinin yansıttığı duygular üzerinde kontrol sahibi olması gerekiyor...
Poker oyuncuları gibi!



Rahatsız edici değil mi?

2 yorum:

  1. Ama sen de onları izliyorsun :)

    Evet fotoğraf rahatsız edici :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi o da var! :D

      Ama kindar veya nefretle baktığımı düşünmüyorum. Daha çok şöyledir;
      http://stuffpoint.com/pokemon/image/106251/psyduck-wallpaper/ :)

      Sil