26 Mart 2013 Salı

Ejderhalar!

Ejderhalar!

İnsan ırkının hayal dünyasını süsleyen en ihtişamlı yaratıklar. Sizler ne düşünüyorsunuz bilmiyorum fakat ben zihnimde oluşmuş olan ejderha imgesine kesinlikle hayranımdır. Hatta var olmayan bir şeyi örnek almak ve onun gibi olmak istemek ne kadar doğrudur tartışılabilir ama ben bir ejderha olmak istiyorum. Görünüm olarak öyle olma şansım olmaya bilir, lakin zihinsel olarak onlar kadar kuvvetli, bilgili ve zeki olmayı kesinlikle isterim.

Sizlere kendi zihnimdeki ejderhaları anlatmak isterim, oluşan hikayeleri birde benden dinleyin bakalım. Uzun ve yorucu bir yazı olabilir baştan uyarayım ;) Şimdi çayınızı alınız ve okumaya devam ediniz...


Merlin'in başlangıcındaki gibi 'Eski ve efsaneler zamanında!' diyerek başlamak istiyorum. İlk olarak uçabilen devasa kertenkeleler fikri ortaya nasıl çıktı bilinmemektedir. Bilim insanlarının yaptığı araştıramalar sonucunda dünyanın farklı yerlerinde, benzer özelliklere sahip ama bir o kadarda farklı hayali bir yaratığın isminden bahsedildiğini görmüşler. Bazı bilim insanları bunları, o tarihlerde bulunmuş olan dinazor kemiklerinin insanların zihninde oluşturduğu imgelemin neden olduğunu düşünmekteler.

İlk olarak yanlış hatırlamıyorsam çin kaynaklarında ejderhalardan bahsedilir ve günümüzde hala onların hayatında büyük bir yer kaplamaktalar.
Sonrasında Aziz George mızrağıyla halka korku saçan bir ejderhayı öldürdüğü efsaneleşmiştir.



Ve bu eşsiz yaratıklar günümüze kadar bir çok efsanenin konusu olmuşlar. Artık çağımızda böyle bir yaratığın dünya üzerinde yaşamadığı bilinmekte. Filmlere ve kitaplara fantastik dünyanın bir öğesi olarak da eklenmektedir.

Ejderhalı bir kaç çizgi film izlediğimi hatırlıyorum, sonrasında onlara en çok benzeyen ve benim en sevdiğim pokemon olan Chalizard ortaya çıktı.  Bilgisayar oyunları falan derken hayatıma fantastik romanlar girdi ve ejderhalar dünyasına daha geniş bir şekilde daldım.
İlk olarak Yüzüklerin Efendisindeki Nazgül'ler vardı, sonra Hobbit'te ki Smaug!
Bu sıralarda Ejderha Mızrağı serisini okumuş, bazı saçmalıklar olsa bile ejderhalara Huma sayesinde hayran kalmıştım. 
Christian Bale'in oynadığı alev kapanında, acaba gerçekten böyle olabilir mi diye düşünmeden edememiştim.
Eragon güzel bir ejderhanın hikayesiydi ve bir ejder süvarisi olmak, ne kadar güzel olurdu değil mi? Gök yüzünde sanki birbirinizin birer parçasıymış gibi özgürce dolaşmak. Ahh.... Ah...

Fakat şimdiye kadar en çok sevdiğim ejderha Merlin dizisindekidir, onun bilgeliği ve ileri görüşlülüğü, özellikle de sesi. İnsanı kendisine hayran bıraktırıyor.


Ve son olarak favori oyunlarımdan biri olan Elder Scrolls serisinin son parçası Skyrim'de hikayemizin içinde Ejderhalarda girecek ve eski viking tarzı dizayn edilmiş şehirlerde ve köylerde gezinirken rastladığımız ejderhalarla minik görüşmeler yapacakmışız :) Büyük çoğunlukla kılıçların ve pençelerin konuşacağından eminim. Oynamak için yazı bekliyorum, fakat belkide 1 nisanda başlayacak olan vizelerim biter bitmez başlayabilirim. 
Bu oyunun müziğini kendi tarzlarıyla klibe çeken ve yorumlayan peter ve lindseyden dinlemenizi rica ediyorum. Bayılacaksınız. Aramızda kalsın ama Lindsey'e hayranım, tatlı ve muhteşem yetenekli bir kız :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder