21 Ekim 2013 Pazartesi

Aşık

"Sekiz yaşındaysanız ve aşıksanız hayat çok güzel!" Cedric

Yaşın bir önemi yok 'Aşıksanız!' hayat çok güzel oluyor zaten. Karnınızda nedenini bilmediğiniz hoş bir kıpırtı, ellerinizin terlemesi, göz bebeklerinizin büyümesi ve o eşsiz duygu kalbinizin yerinden çıkacakmış gibi hızlı hızlı atması...


Bir süre öncesine kadar benim için dünya masmaviydi. Hala öyle ama o kadar mavi değil artık, çiçekler bile o kadar renkli görünmüyorlar. Halbuki gökkuşağının  keşfedilememiş renkleri kadar çeşitli, o renk cümbüşü kadar ışıltılı olurdu demetler halindeki zarif bitkiler.


Eski günlerde olsa neler neler yazardım şimdi buralara, yazmışım da zaten ama bir başka blogumda onlara göz attım da çok değişmişim. Bir bakıma iyi olmuş sanırım, benim pek beğenmediğim. Çünkü ben kalbimin küt küt atmasını istiyorum hep sevgilimin aşkıyla, onun için çabalamak ve onun yüzündeki minik bir tebessümü görmek var ya! İşte o benim en büyük hazinem olmalı. Ben hep böyle bir aşk istedim... Ve biraz sevilmek...


Bugünlerde ise kendime baktığımda o ateş sönmüş, çekirge bir sıçrar, iki sıçrar üçüncüye ölür ya! Öyle olmuş işte, ölmüşüm. İçimde bir şeyler eksilmiş. Eskiden benimle ilgilenen insanları hiç farketmezdim, gerçekten! Açık açık benimle konuşmaz ise öğrenemezdim bile, yıllar sonra dalga konusu olurdu hatta olaylar. Şimdilerde kimseden hoşlanacağımı bile düşünmüyorum. Ben o hissi kalbimde bulmadıkça yanımda biriyle niye dolaşayım ki! Onun elini neden tutayım? Keşke amaçlar başka, düşünceler başka olsaydı, o kadar rahat olurdum, anlatamam.

Artık ne istediğimi bilmiyorum, belki de insanların yaptıklarını o kadar çok görüyorum ki, kimseye güvenesim gelmiyor... Biliyorum ki, en önemli şey güvendir bir ilişkide! Yoda gibi oldu :)



Desen ipliğimi nasıl dokuyor hiç bilmiyorum, Eros bir daha o altın kaplamalı okuyla beni vuracak mı? Tam bir muamma! Kader mi? Tesadüf mü? Bir bilgim yok... Fakat bu yürek ancak bir melek için öyle çarpar, daha önceden attığı gibi. Peki ya doğru iyi kalpli melek nerede? İşte o soruyu merak ediyorum...




7 yorum:

  1. Eros altın kaplamalı okuyla beni vuracak mı? Waaow.. inşallah vurur sen kalbini açık tut yeter ki :)
    Vurulmak isteyen çok insan tanıyorum.. Çok güzel bir yazı olmuş ve Cedric'in sözüne bayılıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şöyle tam isabet denk getirsin lütfen :)
      Cedric ve Chan müheteşem aşk! ^.^

      Sil
  2. İnsan aşık olmak istediği zaman aşık oluyor eros falan bahane. İnsan karşısındaki kişiye aşık olmuyor, o kişiye yüklediği anlama aşık oluyor. Sonra bir bakıyor ki sen o kişiye değil onun için kullandığın kelimelere aşık olmuşsun. Yani zihnimizde, kalbimizde bir aşk yaratıyoruz o kişiye güzel sözler, kelimeler atfediyoruz sonra puuuff! aşk uçmuş. Eğer karşımızdaki kişiye aşık olsaydık gönül tek bir kişiyi severdi. :) Bilmiyorum belki yanlış düşünüyorum ama benim düşüncem böyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O açıdan bakınca mantıklı söylediklerin, gerçek aşk tek bir sefer olur sanırım bize anlatılanlar doğruysa! Yine de geçmişte hissettiklerimi düşündüğümde onlara yüklemiş olduğum anlamların yanında kalbimin hissettirdikleri de bana aşkı hatırlatır. ;-)

      Sil
    2. Ama hissettiklerim aşkın gerçek halinin yakınından geçer mi? İşte onu bilmiyorum, gerçeğiyle tanışmadan da bilemem değil mi? :D

      Sil
  3. Aynı düşüncele ve aynı hisleri paylaştığım birini görmek bir garip :)
    Aşık olabileceğimi düşünmüyorum ben de bir daha. Ama hani filmlerde olur ya kız ya da erkek bir daha aşık olamayacağını düşünür. Sonra birisi gelir. Ve bütün her şey değişir. Umarım bu benim hayatımda da olur :)
    Tüm kalbimle istediğim şey bu :)
    Ve evet gerçekten aşıksak hayat çok güzel ^_^

    Bir de özür diliyorum çünkü yorumunu yanlışlaıkla sildim. Rica etsem bir daha yapar mısın? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimse aynı düşünceleri paylaşmıyor gibi görünse de herkes aynı şeyleri düşünüyor sadece farklı renklerde o yüzden hep yalnız hissediyoruz.
      Keşke o filmlerdeki aşklar hayatımızda da olsa ;-)

      Sil